İstanbul’da sevdiğim şeyler
Çok kalabalık bir şehrin göbeğinde yaşayıp, çalışıp yine de şehrin nimetlerinden yararlanmayı bilmek gerekiyor.
Benim İstanbul’un keyifli zamanları ile ilgili bazı basit ve naçizane tespitlerim de şöyle;
-
Adalarda yaşamak,
Marmara denizinin ortasında İstanbul’un en bakir topraklarını ve en sıcakkanlı insanlarını bulabilirsiniz. Motorlu araçlar yasak olduğu için şehrin dip sesinden uzakta kalırsınız. Her sabah martı ve vapur seslerine karışan dalga sesleri ile uyanırsınız. Her gün değişen mevsimin en güzel anlarına tanıklık edersiniz. İstanbul manzaralı evinizde, gece İstanbul’un bir elmasın üzerindeki parıltılar misali ışıklarını görürsünüz. Her sabah ve her akşam trafik çilesi yaşamadan evinize vapur ile gidip gelirsiniz. 1 saatlik vapur yolcuğunda martılara simit atar diğer ada sakinleri ile sohbet edersiniz. Ada vapurunun çayı bir başka olur. Soğuk kış günlerinde içinizi ısıtır.
-
Rumeli Kavağından, Anadolu kavağına yolculuk,
Rumeli kavağından ya da Sarıyer üzerinden 10 dakikada Anadolu kavağına geçersiniz. Burada turistik dükkanlardan alış veriş yapmak ve Kaleye çıkmak yapılabilecek güzel şeyler. Geri dönüşte acıkan karnınızı balıkçılarda güzel bir sofra ile doyurabilirsiniz.
-
Sahillerde oturmak
Yarım ada avantajlarından faydalanmak için İstanbul’un her sahilinde en az 2-3 saat oturup denizi, dalgaları ve martıları izleyebilirsiniz. Sarıyer, Yeşilköy, Moda, Fenerbahçe, Beşiktaş… Her sahilin kendince güzel ve özel bir manzarası vardır.
-
Antika Pazarlarını gezmek;
İstanbul’un bir çok semtinde bulunan eskicileri ve antika pazarlarını gezerek, sizin için özel parçalar, koleksiyonluk özel şeyler alabilirsiniz. Özellikle Bomonti ve Tarlabaşında kurulan pazarları gezmenizi tavsiye ederim. Cihangir’de bulunan eskici dükkanlarını ise gezmeden İstanbul’da yaşıyorum demeyin.
-
Eminönü’nde gezmek
Ayda 1-2 hafta sonu gittiğim, kalabalığı sevmediğim halde saatlerce gezdiğim ve sevdiğim semtlerden biridir Eminönü. Kapalıçarşı, Hayvan Pazarı, Çiçekçiler, Kuru Kahveci Mehmet Efendi… Gez gez bitmez. Kürkçü handan alınan ipler ile atkılar, kazaklar örülür.
-
Kendi rotanızı belirleyin.
Bir noktadan diğerine en uzun yoldan gitmeyi denemek en güzel İstanbul turlarından biridir. Hem de toplu ulaşım araçları ile en ucuza yapılan turistik tur olur bu. Benim bazı rotalarım şu şekilde;
Beşiktaş, Taksim, Karaköy, Eminönü, Üsküdar, Beşiktaş. Başlangıç noktasına gelmek için en güzel rotalardan olduğunu düşünüyorum.
-
Bisiklete binmek özgürlük demek,
Daha önce başka bir yazımda İstanbul’da bisiklete binmenin ne kadar zor olduğundan bahsetmiştim. Sizi rahatsız eden bir sürü araç ve insanın arasından geçmek zor oluyor. Ama İstanbul’da da keyifle bisiklete binebileceğiniz Caddebostan sahili bulunuyor.
-
Arkeoloji Müzesini gezmek ve Topkapı Sarayının bahçesinde dinlenmek
İstanbul’da gerçekten sevdiğim mekanlar Arkeoloji Müzesi ve Topkapı Sarayının bahçesi… Buralarda gezmek, Topkapı Sarayının bahçesinde dinlenmek, kitap okumak gerçekten benim için çok özel şeyler. Vazgeçilmezlerim arasında..
-
Balat sokaklarında gezmek ve fotoğraf çekmek,
Balat’ı keşfetmek için geç kalmayın çünkü o doğal yapısı bozulmak ve kapitalizim tarafından yok olmak üzere. Buraya gelmişken Kızıl kilise diye bilinen o büyük yapıyı da yakından görmeden ayrılmayın.
-
Avrasya maratonuna katıl.
Belki her gün işimiz nedeniyle kıtalar arası yolculuk yapıyoruz ama Boğaz Köprüsünü yürüyerek geçmek her zaman nasip olmuyor. Ben Avrasya Maratonunun fanları arasındayım. Organizasyon her sene daha da kötü olsa da köprüyü yürüyerek geçmek, fotoğraflar çekmek pahala biçilemez.
Bu anlattıklarımın hepsi bir sene içinde İstanbul’da güzel zaman geçirmek için yapılabilecek şeyler. Hem de çok para harcamadan yapabileceğiniz şeyler… Eğlenceli zaman geçirmek için bize İstanbul yeter…