Para harcamayı bilmek para kazanmak kadar önemli bir detaydır. Ne kadar çok paranız olursa olsun, ne kadar çok para kazanırsanız kazanın asıl olay o parayı harcayabilmekte.
Para demek kalite demek değildir ama parayı nasıl harcayacağını bilmek kalite demektir.
Tarihte parayı ilk kullanan uygarlık M.Ö 7 YY.’da Anadoluda yaşayan Lidyalılardır. Para fikrinin anadoludan çıkması beni hiç ama hiç şaşırtmadı keza anadolu düğünlerinde sıkça bulunan biri olarak o günlerden bu günlere zihnen hiç değişmediğimizi söyleyebilirim.
Lidya kralı Alyattes tarafından ilk kez basılan paralar, gününüzde merkez bankaları tarafından ben bu satırları yazarken bile aralıksız basılmaya devam ediyor. İlk paranın bir bakla tanesi büyüklüğünde olduğu ifade ediliyor. Peki o zaman senet, sepet ve kredi işleri nasıl oluyordu?
İlk olarak değerli metallerin para olarak basıldığını ve kullanıldığını biliyoruz. Tabi bu durum özellikle gezgin iş adamlarının -o zamanlar bunlara “tüccar” deniyor- ağır para yükü yüzünden bellerinin bükülmesine, ceplerinin delinmesine neden oluyor. Bu zengin tüccarlar günümüzde olduğu gibi yine o zamanlarda da en çok Çin’e gidiyor… Tabii azgın fikirli Çinliler durur mu? Hemen yapıyor kağıt parayı!
Senet, sepet işlerine gelince, bizim parasını ne yapacağını nasıl yanında taşıyacağını bilemeyen ve henüz kağıt para ile tanışmamış tüccarlar da güvenilir kişilere emaneten paralarını taşıttıkları durumlarda aralarında geçerli kağıtlar imzalatıyorlar, bu kağıtlar zamanla 2 kişi arasından çıkıp 3. bir kişi ile olan alacak verecek işlerinde de para yerine geçiyor ve aslında ekonominin de temelleri atılmış oluyor.
Devletlerin paranın gerçekten önemli bir varlık olduğunu anlamları 1100’lü yılları buluyor. Düşünsenize binlerce sene para diye bişey var, birileri bununla işlerini çözüyor ama yasal bir süreç içinde takip edilmiyor. Nasıl sağlıklı bir güven ortamı.
Günümüzde elimize maaş adı altında geçen bu kağıt parçalarına, banka hesaplarımız aracılığı ile ulaşıyoruz.
Yanımda aylarca hiç ama hiç nakit olmadan banka ve kredi kartım ile yaşayabildiğimi de burada ayrıca belirtmek isterim.
Şimdi harcama kısmına gelelim. Biz de para mı var ki harcayalım dediğinizi duyar gibiyim. Biz de yok tabi ama parası olanların nasıl harcadığına bi bakalım.
Karun kadar zengin abilerimizden Mark Zükhanberg mesela, gri tişört sevdasının yüksek arşa varması nedeniyle, yolda yanınızdan geçse çevirip kafanızı bakmazsınız. Zengin ama benimsediği yaşan tarzı nedeniyle bu zenginliği giyim tarafında kullanmayı tercih etmiyıor.
Pokerde kazandığı parayı online poker oyunu ortaklığına yatıran yani kumar hastalığına sahip olup bu hastalığa sahip diğer kişileri nasıl yolacağı konusunda kafası çok iyi çalışan Dan Bilzerian, zenginliği nasıl görgüsüzce yaşadığını instagram kullanıcıları ile zaten bolca paylaşıyor.
Ben bu satırları yazarken, google araması yaptığınızda karşınıza çıkan isim Elon Musk oluyor. Elon Musk’ın hayatını dijital medyadan oldukça yakından takip edebiliyoruz. Sevgilisi, çocukları, twitter başında geçirdiği zamanlar… Zenginlik konusunda sıradaki isim ise Amazon’un Jeff Bezos, kendisi sosyal hayatı ile Elon kadar türk basınına yansımıyor.
En zengin futbolcular sıralaması da hiç şaşırtmıyor.
1- Lionel Messi – 130 milyon dolar. 2- LeBron James – 121 milyon dolar. 3- Cristiano Ronaldo – 115 milyon dolar.
Bu üçlüden aklımda kalan en komik sahne, pandemide sevgilisi ve çocukları ile satın aldığı adada yaşayan Ronaldo’nun saç traşını sevgilisi yapıyordu. Tamam hepimiz evde yanımızdaki insanlardan destek alarak insan kalmaya çalıştık ama asıl dikkat çeken traş makineleri uzaya çıkacak kıvama geldi ve sen Ronaldo’sun, neden kablolu bir makine, onu da bahçeye çıkarmak için uzatma kabloları falan.
Dünyaca ünlü moda markalarının sahipleri geliyor aklıma zenginlik denilince, hepsinin hayatlarında farklı trajediler söz konusu… Burada detaya gimeeyeceğim, hepsinin ayrı ayrı belgeselleri yutube’da bile var. Üzerine filmler üretilmiş trajediler söz konusu bu ailelerde…
Para sahibi olmak başka bir şey, para harcamayı iyi bilmek başka bir şey….