Yeni Belam Gul Hastalıgı


Pityriasis rosea
yani halk arasında bilinen adı Gül hastalığı. Beni tam boynumdan yakaladı sonra bütün vucüdumu sarmaya başladı. Bende ilk iş olarak ekşi sözlüğe baktım, Nedir bu hastalık diye.

Nedeni tam olarak bilinmeyen, strese bağlanan bu garip hastalığın bulaşıcı olmadığını ve popular bir hastalık olduğunu öğrendim.

Sanırım Gül hastalığı demelerinin nedeni kırmızı lekeler bırakması. Stres kaynaklı olduğu belirtiliyor ama hastalığın yarattığı kaşıntı ve yayılma hızı insanı daha çok strese sokuyor.

Bir toplantı esnasında deliler gibi kaşınma isteği, boynunuzdaki kızarıklıklar yüzünden kapalı ortamda şal takma gereksinimi dışında her şey yolunda.

Doktorun verdiği ilaçların ne kadar faydalı olacağını bilmiyorum. Bu hastalığı yaşamış olan herkes farklı tedavi yöntemlerinden bahsediyor. Hatta doktorun verdiği ilaçları kullanmayın diyen bile var.

Migrenli geceler, gelmeyen sabahlar

Migren gelmiş! Kafanın sol tarafının söküp atmak istersin. Sol gözünün üzerine bir perde iner bulanık görüş seviyesinde ilaç çekmecesini karıştırırsın. Eline ilk gelen ilaç ile acılarını dindirmeye çalışırsın.

Bütün gece biraz olsun uyuşup uyumak istersin. Sabaha kadar rahat bir pozisyon arayıp durursun. O pozisyonu buldun mu kaybetmek istemezsin. İlk geceler zor geçer alışması çok zor olur. Sonra bu acı tüm benliğini ele geçirir tatlı tatlı bir sancı olmazsa olmaz dersin. Hayatının bir parçası halini alır.  Acılara alışıyoruz çünkü.