Kitabı anlatan en güzel cümle “Her biri terapinin pasif bir çözümleme sürecinden ibaret olmadığını, hastanın ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor.” gibi görünse de, benim en sevdiğim terapi anlatımı bununla pek alakası olmayan kitabın sonunda yer alan ve mistik konular içeren terapi anlatımıydı.
İnsanların neler hissettiğini anlamak kolay değil ama terapistlerin üstün yeteneklerine tanık olabileceğiniz bir kitap. Grup terapilerinden beni en etkileyen hikaye ise hayatını hep başkaları için yaşamış olan bir kadının, aslında en büyük sorunun bu olmasıydı.
Bu kitabı okuduğunuzda belki kendi hatalarınızı ( hata kelimesinin seçimi yanlış olabilir yaptığımız yanlış davranışlar) daha iyi anlayabilirsiniz.
Tavsiye etmesi benden okumak için zaman ayırmak sizden…
Yazar : Irvin D. Yalom
Tanıtım Yazısı;
Nietzsche Ağladığında ve Aşkın Celladı gibi tanınmış kitapların yazarı Irvin Yalom, bu kitapta psikoterapi ve hayatın anlamını arama çabasında kendisinin ve hastalarının yaşadığı deneyimleri konu ediyor. Ölümünden birkaç yıl sonra düşlerine giren kendi annesi; ölümcül bir kansere yakalanmasına rağmen hayatın anlamını yitirmeyen Paula; çok sevdiği ağabeyini ilkgençlik yıllarındaki bir araba kazasında yitirmiş ve şimdi de beyin kanserine yakalanmış kocasının ölümünü yaşamakta olan duygusal olarak kenetlenmiş Irene ve diğer yaşantılar… Her biri, terapinin pasif bir çözümleme sürecinden ibaret olmadığını, hastanının ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor. Kitap boyunca, Yalom, kanser gibi ‘ürkütücü’ bir hastalığa sahip insanların, kendi kendilerini iyileştirmeyi başarma güçlerinin yanı srıa çağdaş tıbbın sınırlarını sergilemekten çekinmiyor. Annem ve Hayatın Anlamı, ölüm üzerine, insanın daha anlamlı yaşamak için verdiği kişisel mücadeleler üzerine derin gözlemler içeren bir kitap. Irvin Yalom, bu kitapta psikoterapi ve hayatın anlamını arama çabasında kendisinin ve hastalarının yaşadığı deneyimleri konu ediyor. Ölümünden sonra düşlerine giren annesi; kansere yakalanmasına rağmen hayatın anlamını yitirmeyen Paula; ağabeyini bir trafik kazasında yitiren ve şimdi de kocasının ölümünü yaşamakta olan Irene; terapistinin kendisi hakkındaki gizli düşüncelerini rastlantıyla öğrenen bir kadın ve diğerleri… Her biri terapinin pasif bir çözümleme sürecinden ibaret olmadığını, hastanın ve doktorun birbirini karşılıklı olarak eğittiğini ortaya koyuyor.
Detaylı Bilgi için İdefix