Malum yaz geldi, mevsim meyve zamanı, yemeği, aşı bırakıp, 2-3 ortak bulup kavuna, karpuza dalacaksın. Hatta öyle çatala, tabağa da gerek yok, dilim dilim kesip yiyeceksin.
Karpuz demişken, geçenlerde bir gün canımın karpuz çektiği bir gün, yalnızlığı dibine kadar hissettiğim bir gün oldu. Meret kocaman şey, aldın kestin koydun dolaba, tek başına bir ay bitiremezsin ne olur hop çöpe gider.
Ama karpuz bu işte, lezzeti, kokusu, rengi insanın kendinden geçmesine neden oluyor. Ailecek gidilen pikniklerde soğuk kalsın diye girmediği şekil kalmıyor.
Dilimleri ısırırken parmaklarının arasından süzülen suları, o ahenkli ağız şapırtısı… Dedem ( rahmetli ) öyle güzel karpuz yerdi ki, ağız şapırtısını bütün mahalle duyardı. İşte o karpuz yediği zaman; insanlar bilirdi, bizde karpuz var. Biz karpuz kestik yiyoruz. Tabi o zamanlar aile kalabalık karpuz iki öğünlük yemek bizim için. Hele bir de dedem gibi karpuz canavarı varsa evde!
Pazara çıkardık anneannemle, yazlar pazararabasının içi sadece kavun karpuzla dolardı eve gelir onları boşaltır, tekrar pazara çıkıp yemeklik sebze alırdık. Mısır alırdık mesela, koçan koçan. Mısır en güzel yaz yemeklerinden biridir benim için… Kocaman bir düdüklü tencere dolusu mısır haşlardık, kapanın elinde kalırdı mısırlar. Bol bol tuzlayıp yerdik.
Ara öğünler de vardı tabi, salatalık gibi.. Çengelköy salatalığı alırdık, çıtır çıtır. Anneannem tv’nin karşısına geçer bir taraftan Yalan Rüzgarı izler, bir taraftan bize salatalık soyardı. Onu da tuzlar kütür kütür yerdik.
Yazın en sevdiğim yemekler bunlardı benim. Kalabalık ortamlarda kapış kapış giden biricik yaz yemekleri. Yanına katık ihtiyacı duymadığım ve lezzetine bir ömür bir daha yaklaşamayacağım, o güzel şeyler…
Canım karpuz çekti demiştim ya, yemedim ben o karpuzu yiyemedim. Çünkü bir başına tadı yoktu o karpuzun! Belki de senelerdir hiç mısır haşlamadım ben! Salatalık soymak mı? Salataların içine eklenmediği sürece hiç yapmadım ben bunu!
B.k vardı büyüdük, insanlar yaşlandı, biz yaşlandık.
Geleneksel yaz akşamlarımıza geri dönsek… Ben daha çok karpuz yesem ve bıkana kadar karpuz yesem, canım bir daha hiç istemeyene kadar karpuz yesem de, bir daha ne karpuz çekse canım, ne de o günleri…