Şu an kendime ait en büyük derdim buzdolabı almak.
Ama bu zor kararda kendimi yalnız hissediyorum.
Alt tarafı buzdolabı diyip geçmeyin, çünkü altı buzluk olan var, üstü buzluk olan var, grisi var, beyazı var…
Değer fayda dengesi var. 600 TL’den başlayıp, 10 bin TL’lere kadar uzanan fiyatları var.
Çok ciddi bir konudur buzdolabı meselesi, nasıl bir buzdolabı alacağınızı etkileyen onlarca konu vardır
Bunların başına daracık mutfakları ile oturduğumuz eski evler gelir.
O minicik mutfaklarda 1,5 insan zor sığarken bir de buzdolabı sığdırmak gerçekten madalyalık bir olimpiyat dalıdır.
Buzdolabı yaz günlerinde en sevdiğiniz içeceklerin, en serin hallerinin barındığı bir kutucuktur.
Bu kutunun içine bazen kafanızı sokup serinlersiniz, bazen suyundan bazen de buzundan beslenirsiniz.
Şimdi ben konuya bu kadar titiz bir şekilde yaklaşırken, ince eleyip sık dokumalı ve biraz da dokunaklı düşünürken…
Yaptığım yemekleri, en güzel içeceklerimi, her an pişirilmeyi bekeleyen sebzelerimi koruyup kollayacak bir buzdolabı kolay alınmıyor.
Ay lafı çok uzattım, asıl sorun şu bir buzdolabı, Katmandu uçak bileti ile aynı paraya satılıyor.
Aradaki bağı bu kadar duygusallaştırmamın nedeni de son zamanlarda en çok gitmek istediğim yere vereceğim parayı
buzdolabına gömmek.
Buzdolabı almak öyle sıradan bişey değil…
Bana ihtiyacınız olursa, buzdolabında olacağım.