esrababadag@gmail.com
Search
FacebookTwitterPinterestInstagramTumblrLinkedin
esrababadag.comesrababadag.com
esrababadag.com
Esra Babadağ
  • Blog
  • Hakkımda
  • İletişim
Menu back  
09 Nisan 2015Leave a commentGenelBy esra

Paris’e doğumgünüm olduğu için gitmiştim. Kendime doğumgünü hediyesi vermiştim. Hatta bunu vize mülakatında bile belirtmiştim. Vize alamazsam çok üzülürüm çünkü bunu kendime doğumgünü hediyesi olarak aldım demiştim.

2015-03-14 17.34.34

Neyse işte almıştım vizeyi, gelmiştim Paris’e, her köşesini karış karış geziyordum. Şimdi sıra büyük güne gelmişti. Hayatımın en güzel doğumgününe yani eyfel kulesine çıkıp Paris’i izlemeye sıra gelmişti.

Paris’e gelmeden önce şöyle bir rüya görmüştüm. Paris’e gidiyorum ama o kadar çok sis varki eyfel kulesi hiçbir yerden görünmüyor. Sağa gidiyorum aynı sis, sola gidiyorum aynı sis, uzaktan bakıyorum görünmüyor. Rüyayı gördüğümde bile çok üzülmüştüm.

Sabah uyandığımda ilk işim hava durumuna bakmak oldu. Bir de ne göreyim. Hava çok soğuk, kapalı ve sisli. J İnanmazsınız belki buna diye ekran görüntüsü almıştım o sabah.

Hiç moralimi bozmadım, burada olsa kahırdan ölürdüm ama hiç canımı sıkmadı bu durum. Neyse neydi!

Sanki bir şeylere geç kalmışçasına telaşlıydım. Hazırlandım, kahvaltımı yaptım. Yine kahvaltıda yalnızdım çünkü saat 6:30’du. Her şey sıcacık ve çok lezzetliydi. Yanıma bir tane kuruvasan aldım. Hoche metrosundan istikamet Eyfel kulesi olmak üzere yola çıktım. İnsanları durdurup benim bugün doğum günüm dememek için zor tutuyordum kendimi. Çok çocukça biliyorum ama çok heyecanlıydım. Ne yapsam mazur görülmesini beklerdim.

Sabah 8:00’da Eyfel kulesinde buldum kendimi, etraf bomboştu. Ne bir görevli ne de turist vardı. Bu sıranın başında olmam için harika bir avantajdı. Asansör ile kuleye tırmanmak için sırayı başlatan yerimi aldım. Çok geçmeden arkamda insanlar birikmeye başladı, onlarca milletten değişik diller konuşan yüzlerce insan kısa zamanda uzun bir kuyruk oluşturdu. Hava çok soğuktu. Olduğumuz yerde Hoplaya zıplaya ısınmaya çalışıyorduk. Herkes birbirine saat kaçta açılacak diye soruyordu. Yaklaşık 1 saat sonra danışma açıldı. Açılış bilgisini alan insanlar gelip önünde ve arkasında kuyruk bekleyenleri bilgilendirdi. Açılış saati 9:45’ti. Amaca giden yolda üşüyüp hasta olmak çok kutsaldı. J

Abartmıyorum ben bunları benimle birlikte yüzlerce insan bu amaç için buradaydı. Bu nedenle aman ne olacak ki alt tarafı bir kulenin üstüne çıkıyorsun demeyin.

Adamlar çok dakikti 9:45’te açılış yapıldı. Biletimi aldım. Asansörün başına geldim. Kulenin en en en üstüne çıktım.

2015-03-15 07.29.25Sis vardı, görünen Paris yine de güzeldi.

Kulede öpüşme noktaları yapmışlardı, çiftler birbirine sarılmıştı. Bir yanımda öpüşenler, bir yanımda evlilik teklifleri, bir yanımda yükseklik korkusu yüzünden eli ayağı titreyenler. Her milletten bir sürü insan aynı heyecanı yaşıyordu. Açık alanda rüzgar uzun süre durmayı engelliyordu. Şehri doya doya izlemek için uzun süre geçirdim.

Aşağıya inmek için asansöre bindim ara katta inerek Paris’e bir de oradan baktım. Camdan zemin üzerinde yürümeye çekinen insanlarla metrelerce yüksekten karınca gibi görünen insanlara baktım.

Tamam işte bitmişti çok güzeldi.

Rotamda bugün Notre Dame Katedrali vardı. Metro ile Cite’ye gittim. Metrodan çıkınca hiç beklemediğim bir sahne ile karşılaştım “hayvan ve çiçek pazarı. İstanbul’da en sevdiğim yerlerden biridir Eminönü hayvan ve çiçek pazarı. Eminönü’nde gezer gibi bu pazarın içine daldım. Kuşlar, çiçekler, böcekler…

Notre Dame Katedrali metrodan çıkınca kısa bir mesafe sonra kaşımdaydı. Yoğun ilgi gören ve turist çeken bir yerdi. İçeri girmek için kuyruklarda beklemek istemedim. Dışardan muhteşem görüntüsüne baktım. Etrafından birkaç tam tur attım.

Kilitlerle dolu bir köprüden geçtim, evlenen bir çiftin düğün fotoğraf kadrajına girdim. Birkaç turistin fotoğrafını çektim.

Bölge olarak Lüksemburg parkına yakın ( aslında pek yakın olmasa da) olduğumu fark edince. Bu rüya bahçeyi görmek için yola koyuldum. Parka giderken bir sandviç dükkanından kocaman bir sandviç ve meyva suyu aldım.

Parka girdiğimde canlı konser ile karşılandım. Parisliler hafta sonu etkinliğinde bir araya gelmişlerdi.

Mevsim soğuk olduğu için ağaçlar henüz yapraksızdı ve çiçekler yoktu. Yine de güzeldi. Yeşil sandalyelerden birini havuz kenarına çekip piknik yaptım.

2015-03-15 12.49.41

Biraz gezi rehberini karıştırdım. Saint-Germain bulvarında Cafe de Flour’un meşhur Sıcak çikolatası kulağa sıcak ve nefis geliyordu. Denemeye karar verdim.

Haritadan bakıp, yürüyerek gidebileceğimi düşündüm. Yanılmışın J

Sokaklar arasında kaybolduğumda bir polise Saint-Germain bulvarına nasıl giderim diye sordum. Tepki, “şu an nerede olduğunu biliyor musun?” oldu. Tamam anladık çok uzak ne kızıyon dedim kendi kendime.:) Bana en yakın metro istasyonunu tarif etti.

Parisliler bir durak için bile metroya biniyor. Ben yürürüm diyecektim ama karşımdaki Polis olunca çok iddialaşmak istemedim. J

Metro ile ulaştığım yerde Saint-Germain kilisesine girdim. Çıkışta Cafe De Flour’u buldum oturdum ve bir sıcak çikolata söyledim.

İnternet bağlantısı sağladığım sırada karşıma tur arkadaşlarım çıktı. Arkadaşlarım dediğime bakmayın benden büyük ama çok iyi insanlardı.

Oturduk sohbet ediyorduk, neden geldin Paris’e? dediler,

– Bugün benim Doğum günüm dedim. –

Hemen ortaya bir tatlı söylendi, garsonlar seferber edilip bir mum bulundu.

Doğum günü kutlaması başlamıştı. J

Mum üflendi, iyi ki doğdun şarkıları söylendi, fotoğraflar çekildi. Bu sırada aynı mekana başka tur arkadaşlarımda geldi. Yalnız doğum günü kutlaması, kocaman bir partiye dönüştü.

2015-03-15 14.00.26Bir insan hayattan başka ne isteyebilirdi ki. Kocaman yüreği olan güzel insanlar, sevdiğim bir şehir, doğum günü pastam…

Kutlama sona erdiğinde yine birkaç damla göz yaşı döktüm kendi kendime ama bunlar mutluluktandı. O mumu sonsuza kadar saklamaya karar verdim.

Dünya çok küçüktü 🙂

 

doğum günügezigezi rehberikutlamaParis
Paylaşım

Paylaşım

Bir Şehri Tam Kalbinden! Paris- 4

FacebookTwitter
About the author

esra

Related posts
Para Harcama Sanatı
22 Ağustos 2022
2 Kişilik
04 Ağustos 2022
Hayatın anlamını aramanın anlamı
01 Ağustos 2022
Beklemeyi çok sevmezdim.
22 Mart 2022
Hangimiz Sevmedik Çılgınlar Gibi?
12 Kasım 2021
Dinleyin, Dinlettirin Podcast
09 Temmuz 2021
Leave Comment

Cevabı iptal et

Your email address will not be published. Required fields are marked *

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

clear formSubmit

Son Yazılar
  • Para Harcama Sanatı
    22 Ağustos 2022
  • 2 Kişilik
    04 Ağustos 2022
  • Hayatın anlamını aramanın anlamı
    01 Ağustos 2022
  • Beklemeyi çok sevmezdim.
    22 Mart 2022
  • Hangimiz Sevmedik Çılgınlar Gibi?
    12 Kasım 2021
  • Dinleyin, Dinlettirin Podcast
    09 Temmuz 2021
Yazılar
  • Genel(138)
  • Güncel Haberler(120)
  • Hikayeler(56)
  • Mobil(15)
  • Sosyal Medya(44)
esrababadag.com
© Esra Babadağ