Kim inkar eder küçük şeylerle mutlu olamayacağını, küçük bir bebek gülümsemesi, sıcak ekmeğin koparılmış köşesi, martıların gökyüzünde süzülüşü, baharın dalları basan çiçekleri, kaçırdığınızı düşündüğünüz otobüse yetişmek, otobüste boş koltuk bulmak, “günaydın” mesajı atan bir sevgili ya da bir arkdaş bu anlarda zamanı sonsuza kadar durdursak, hep mutlu kalabiliriz.
Tamam işte itiraf edelim kendimize mutlu olmak için bahane aramak zorunda değiliz, yalnızca etrafımıza bakmamız yeterli olabilir. Sahip olduğumuz aile, çalıştığımız işimiz, arkadaşlarımız, kazandığımız ve okuduğumuz okul bunların hepsi birer bahane. Her zaman işler yolunda gitmeyebilir. İşte o zaman dünyanın sonu gelmiş gibi davranmak yerine, küçük mutlulukları arayıp bulmak gerekir.
Ergenlik dönemlerimizde kimse bizi anlamıyor diye düşünürüz, büyürüz bir iş sahibi olmak için strese girer kimse bana iş vermeyecek diye düşünürüz, birini sevip karşılık alamadığımızda kimse bana değer vermiyor diye düşünürüz. Biz sadece kötü olduğumuzu düşünürken fakına varmayız etrafımızda olup bitenlerin.
İyi ilişkiler kurmak için, iyi ve örnek insanlar olmalıyız. Kimseyi beğenmediğiniz için değiştiremezsiniz, kimse de sizi değiştiremez. Her konuda mükemmel olduğunuzu düşünmeyin. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Mükemmel olmak için çabalamaya da gerek yok. Kendimiz olsak ve sadece kendi hayatımıza olduğu kadar insanların hayatlarına da saygı duyarak yaşarsak her şey daha anlamlı olabilir.
Başka hayatlara katacağınız değer, yıllar sonra bile hatırlanacak güzel bir an anlamına gelebilir.