Geçenlerde okuduğum bir gazete haberi ile yeniden silkelendim ama hala kendime gelemedim. Arkasında birkaç satır bırakarak yaşamına son veren bir kadın… Ama birkaç satır sadece birkaç satır değil de çok anlamlı satırlar…
Bir kadın ölüyor, çünkü çocuklar oyun oynamadan ölüyor diye, çocuk yaşta ihtiyar adamlarla evlendiriliyor diye, dünya düzenini eleştirerek, artık bunlara katlanamayarak.
Her şeyin altında eziliyor, yüksek empatik insanların içini kemiren bu şeyler, artık gücünün kalmadığı hissi uyandırıp ölüme neden oluyor. Bir intihar, bir kayıp, kayıplar üzerine anlamlı bir kayıp.
Kurduğumuz bu düzende her kötülüğe göz yumuyoruz, sadece yaşamayı düşünüyoruz. Başkalarına yardım etmek aklımıza gelmiyor, gelse de kısa bir zaman sonra silip atıyoruz. Herkes birkaç şeyin ucundan tutsa dünya böyle bir kaosun içinde olmazdı. İnsanlar bu göz ardı edilemeyecek şeyler için ölmezdi. Çocuklar oyun oynar, okula gider ve doğru şekilde eğitilip aynı doğruluğu korumaya çalışırlardı. Ama onlar çocuklarına doğru olmayı öğretmiyor çünkü bilmiyorlar.
İçiniz kan ağlarken bu dünyada bunlara göz yumarak nasıl yaşıyoruz bazen hiç aklım almıyor. Neden insanlar birbirine zarar veriyor, neden insanlar çocuklara zarar veriyor? Neden yabancıyız birbirimize..
Sessizliğin içinde boğuluyorum, bu kimsenin sesini çıkarmadığı dünyada bazen kıyamet günü gelsin diye yalvarıyorum.
O mektupta öyle derin cümleler var ki, düşünüyorum bir kez daha ve bir kez daha!
“Kimsenin yine anlamayacağı, ardına ‘güçlüsün, bu kaçış’ vs. sözler sıralayacağı sonun bir tekrarı benim için.
İnsanlarınızı, dünyanızı, varlıklarınızı kısacası tüm yarattıklarınızı yok edemeyeceğim için yok olmayı deniyorum bir kez daha. Bu sefer gerçekten bir son olmasını umuyorum.
Ardımdan saçma sapan ritüellere girişilmemesi için bir kez daha dünyanız, varlığınız ile birlikte yarattığınız ‘TANRI’nızı reddetiğimi belirtiyorum.
Dünyada yaşanan bunca zulme Tanrınızla birlikte göz yumup bana nefes almak için yer bırakmadınız. Oynayamadan ölen çocukların, işkenceyle yaşamı geçen hayvanların, dünyaya tahammül edemeyip gidenlerin varamadığı, olmayan yerde yok olmak tek isteğim. Tanrınızı en azından buna bulaştırmayın ! ”
Gönül.
Dünyada tahammül edilemeyecek o kadar çok şey var ki, belki de siz gözlerinizi açıp bakmıyorsunuz ya da baktıklarınızı görmüyorsunuz ya da göz yumuyorsunuz. Hep beraber göz yumuyoruz.
Keşke hepimiz çocuklarımıza göz yummayı değil de bu kötü şeylerle savaşmayı öğretsek! Keşke bu zalimlerden daha güçlü olsak!