Bazı filmler ya da bazı kitaplar vardır içlerinden seçtiğimiz karakterler, gerçek hayatta olsa en iyi arkadaşımız olur diye düşünürüz. Ben düşünüyorum diye sordum soruşturdum baktım herkesin bir kankası var hayalı kahramanlar arasında.
Birkaç ilginç arkadaşıma sordum ilginç, değişik bir o kadar da şaşırtıcı cevaplar aldım.
Erdal Bakkal’dan Çavdar Tarlasındaki Çocukların pek kahraman sayılmayan kahramanı Holden Caulfield’e, Kaptan mağaza adamından, Betty Blue’ya ( Bu benim seçimim) bir çok farklı yanıt aldım.
Bazı karakterler için ise hayatta işim olmazdı öyle bir insanla cevabını verenler oldu. Eternal Sunshine of the Spotless mind’ın Clementine’nden iyi arkadaş olur ama kafası atarsa size unutmak için sildirir.
Amelie ile arkadaş olunmaz çünkü ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Biraz uyuz bir tip aslında. Soğuk gudubet.
“Arkadaş dediğin nasıl olmalı?” sorusunun cevapları, insanların kendilerine yakın karakterleri seçmesi gibiydi.
Çılgın olmalıydı, kendisinin belki şu hayatta yapamadığı çok şeyi yapabilmeliydi
Arkadaş dediğin…
Kutsal kitaplardan çıkmış gibi olmalıydı, dörtdörtlük eleştirilecek hiç bir tarafı olmamalıydı.
Her zaman seni dinlemeli, senin için güzel yorumlar yapmalı, her zaman senin yaptığının doğru olduğunu desteklemeliydi.
Clementine ile sevgili dedikodusunu yaptığınızı düşünsenize, sizi öyle gaza getirirdi ki, filmin sonunda sevgili ile ilgili anlattıklarını düşününce bu kanıya varıyorum. Siz de içinizde olan her şeyi anlatır güzel bir ter atardınız.
Betty Blue ile sağlıklı bir arkadaşlık ilişkisi yaşamak mümkün olmayabilir, ne de olsa bir çatlak ne zaman ne yapacağı belli değil. Ama başkaları için fedakarlık yapabilen bir kız.. Bu çatlak kızın sizin hayatınıza katacağı değişik anlamlar olabilir.
Holden Caulfield ( çavdar tarlasındaki çocuklar) gerçekten benim arkamdan neler konuşuyor ya da neler söylüyor diye düşünüp dururdum.
Bir süper kahraman ile arkadaş olsam güçlerini kullanarak diğer insanlara hava atardım.
Senin mükemmel arkadaşın kim?