Yine elime şişirilmişte şişirilmiş, büyütülmüş, abartılmış bir kitap geçti, bir hevesle başladım güzel yorumları görünce.
Başlamadan önce kimmiş bu yazar neymiş, ne yaparmış, neler yapmış, nerede yazmış, nasıl yazmış diye bakmadan yapamadım. Acaba ben mi cahildim yoksa popülerliği mi yeni kazanmıştı? Her edebiyat dergisinde sosyal medyanın her köşesinde bir iz vardı kitaptan.
Ben kimim de bir kitap eleştireyim diye düşündüm düşündüm… Baktım olacak gibi değil, dilimin ucuna gelen bir kaç yorumu, kelimelere dökeyim dedim. Bizim gibi sıradan okurların yapabileceği en fazla buydu zaten.
Her birimizin sevdiği bir kaç filmi alıp evirip çevirip bir hikayenin içine yerleştirmiş. Aşk acısı eklenmiş, bir tutam depresyon, iki tutam gündelik hayat sıradanlığı eklemiş…
Güzel cümleler, hayata dair güzel tasvirler de var kitapta. Ama bazı klişeler kitabı özgünlükten uzaklaştırıyor.
Aşkın üzerine yazmak her babayiğidin harcı değil mi acaba? Ya da aşk acısı üzerine yazarken birbiri ile çelişen durumlar paylaşmak. Hele bu aşk acısını hayatınızdaki herkesten gizlerken yaşayabilmeyi anlatmak.
Lakin hepsi anlatılmış ve 312 sayfalık bir roman çıkmış ortaya, ne olacak şimdi diye merak uyandırmayan, gündelik hayata gönderme yapan bir roman. Yarım bırakmayı sevmediğim için okudum bitirdim dersem ayıp olur mu? Bu kadar şey söylemişken hafif bile kalır.
“Unutma Dersleri” unutmayı öğreten bir kurum MİM “ mazi imha merkezi” her danışmanlık ya da hizmetinde olayı gibi romanda da MİM, kahramanın iliğini kemiğini kurutacak kadar pahalı. 🙂 MİM biraz “eternal sunshine of the spotless mind”, biraz Inception, biraz Çipli ama henüz hatırlayamadığım bir film. Yani kitabın yöntemlerden biri de Cache’i temizlemek oluyor.
MİM size unutmak istediğiniz şey ile yaşamayı öğretiyor. Bunu unutulmak istenen konulardan en basiti olan “aşk” ile anlatmış Nermin Yıldırım ama hikaye içinde geçen birbirinden trajik konular nasıl unutulur ya da bunlarla nasıl yaşanır bilmiyorum.
Sonu ile çelişen bir roman olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.
Kitabın iki tanıtım filmi bulunuyor.
Konusuna geri dönecek olursak, aşk acısının sildirmenin, yok etmenin ya da yerine başka bir şey koymanın bir formülü var mı bilmemem? Her yaşayanın da farklı atlatma yöntemleri vardır. Kimisi nal gibi sarhoş olacak kadar her gece içer, kimi kendini başka kollara atar, kimi de başka yollara. Bu biraz sahip olduğun maddi durumla da ilgili olabilir. Hoş içmek için kredi çeken insanlar tanıdığımızdan artık ayrılık acısını geçirmek için kredi çekenler de olabilir.