Zamanın değerini anlamak için onu kaybetmemiz gerekiyor. Şaka yapmıyorum, kaybettiğimiz zamandan sonra hep pişman oluyoruz.
Çok gerçekçi biri olarak zamana değer biçmeye kalksam aslında bocalar kalırım. Zaman zaten sahip olduğum en değerli şey. Biri zamanımı çaldığında aslında en değerli şeyimin elimden alınmış olduğunu düşünüyorum. Aslında ne kadarına bile sahip olduğumuzu bilmiyoruz ama hepimiz zaman zengini sayılırız.
Kitap yapraklarını eskiten, demiri paslandıran, tabakta kalmış peyniri küflendiren zaman. Damarlarımızdaki kanın dolaşımı, nefe alışımız, kalp atışlarımız, saçlarımızın uzaması bile zaman. Öğrendiğimiz her yeni şey, gördüğümüz her yeni yer, tanıştığımız her yeni insan zaman. Hepsini büyüyerek yapıyoruz. Açlığımız da tokluğumuz da zaman.
Evrenin oluşması zaman, çiçeklerin büyümesi, çiçek açması, ağaçların meyva vermesi, yapraklarının solması, yerlerin karlarla kaplanması ve bu karların erimesi hepsi ama hepsi zaman.
Zaman o kadar çok şeye sahip ki, bende ona sahip olduğum zaman kendimi çok zengin hissediyorum. Belki aklımı kaçırıyorum.
Bazı renklerin birbirlerinin yanına çok yakıştığını düşündüğüm zaman kaç yaşındaydım bilmiyorum. Ama bugün büyüdüm ve öğrendim. Büyümek için yeterli zamana sahip oldum. Kocaman bir insan oldum. Sahip olduğum zaman bana çok şey öğretti. Basit ve küçük bir insan olarak başladık hayata.
Zaman sizi daha zeki yapar ya da daha aptal, hepsi sizin onu nasıl kullandığınıza bağlı. Zamanı iyi kullanmak sizin elinide tıpkı para gibi.