Para Harcama Sanatı
Eskiden insanların kocaman kanatları varmış.
Kuşlar gibi özgürce uçar, istedikleri yerlere kolayca giderlermiş.
İşte böyle özgürce uzaklara bırakıp giden insanlar da hep arkalarında gözü yaşlı insanlar bırakırlarmış.
Bir gün giden sevgilisinin arkasından ağlayan bir adam, tanrıya al bu kanatlarımızı, al da kimse kimseyi terk edemesin diye isyan etmiş.
Tanrı adamı duymuş çok sinirlenmiş.
O anda tüm insanların kanatlarını bir çırpıda yok edivermiş.
Havada süzülen insancıklar yere çakılmış.
Okyanusların üzerinde süzülenler suya düşmüş ve bir çoğu hayatını kaybetmiş.
Artık yeni doğan çocuklar da hep kanatsız doğuyormuş.
İnsanlar kanatların yerini dolduracak bir çok şey aramışlar ama hiç bir şey bulamamışlar.
Sevgilisinin arkasından ağlayarak, insanlığın kanatlarının yok olmasına neden olan adamın acısı ise kalbinin hacminden daha büyük olunca, kalbi bir anda patlamış. Bunu gören ciğerler, böbrek, dalak ne varsa hepsi patlamış. organların yükselen baskısını kaldıramayan deri de önce şişip, bir yay gibi gerilip sonra her yere minik parçalar halinde patlayarak yayılmış.
Bu efsaneyi anlatan bir çok hikayeci, adamın başına gelen şeyin, kanatlarını kaybeden insanların bedduaları olduğunu söyler.
Eğer o adam kanatlarını kullanıp sevgilisinin peşinden gitmeyi seçseydi şimdi hepimiz her yere uçacak kocaman kanatlara sahip olacaktık.
Related posts